Savaş, Tarlaya Uzak mı?
Küresel ölçekte gıda ve enerji piyasalarını sarsan İsrail‑İran çatışması, Türkiye gibi dışa bağımlı ülkeleri doğrudan etkiliyor. Girdi maliyetinden lojistik problemlere, enflasyondan stratejik tedarik planlarına kadar her aşamada etkiler büyüyor. Savaşın sıcak cephesi Orta Doğu’da olsa da, sonuçları Ayçiova’dan Yozgat’a, Adana’dan Kars’a kadar Türkiye’nin her üretici köşesinde hissedilebilir hale geliyor.
Enerji Krizinin Gübreye Yansımaları
Orta Doğu’da tırmanan İsrail‑İran gerilimi, özellikle Hürmüz Boğazı gibi enerji koridorlarında tansiyonu artırıyor. Bu durum, petrol ve doğal gaz fiyatlarına yansıyor. Örneğin; Brent petrol fiyatları çatışmanın patlak verdiği tarihten bu yana yaklaşık %13 yükselmiş ve 80 $/varil seviyesine yaklaşmış durumda Goldman Sachs ise Hürmüz Boğazı’nda kapanma yaşanması hâlinde Brent’in 100 $’ın üstüne, bazı senaryolar için 120–150 $ seviyelerine çıkabileceğini öngörüyor .
a) Gübre üretim maliyeti doğrudan etkileniyor
Gübre üretimi, özellikle amonyak ve üre gibi azotlu gübreler, büyük oranda doğal gaz girdisine dayanır. Avrupa’da 2022 yılında görülen enerji krizi, gaz fiyatlarındaki 20 kat artış nedeniyle gübre üretiminin %70’in üzerinde gerilemesine yol açmıştı Benzer bir süreç Ortadoğu kriziyle tetiklenirse, Türkiye'deki gübre arzı ciddi şekilde kısıtlanabilir.
b) Türkiye’nin durumu
Türkiye, gübrenin yaklaşık %90’ını ithal ediyor. 2022'de yaşanan bir önceki küresel enerji şoku sırasında, gübre fiyatları yerel olarak 4 kat artmış; birçok çiftçi gübre kullanmayı kısmış, bazıları da üretimden çekilmişti . Yenilenen kriz durumunda aynı senaryo tekrar gündeme gelebilir.
c) Gıda üretimi ve tarımsal sürdürülebilirlik etkilenebilir
Gübre fiyatlarındaki artış, doğrudan tarımsal üretim maliyetlerini yükseltir. Bu durum çiftçilerin kar marjını düşürür, verimliliği azaltır ve bazı tarım arazilerinin ekimden vazgeçmesine neden olabilir. 2007–2008 küresel gıda krizi döneminde de benzer mekanizma işlemişti: petrol fiyatlarındaki yükseliş gübre ve nakliye maliyetlerini tetiklemiş, dünya genelinde gıda fiyatları dramatik şekilde yükselmişti
d) Örnek verilerle boyutlandırmaAvrupa’daki gübre karteli Fertilizers Europe, 2022’de amonyak ton fiyatını 230 $'dan 1 300 $’a taşıdı .
Dünya Bankası’nın 2024 Ekim raporuna göre, gübre fiyat endeksi 2024’ün üçüncü çeyreğinde %5 artarken; genel gıda fiyatlarında düşüş yaşanmıştı ancak girdi maliyetleri hâlâ yüksek seyretti .
Bu tablo Türkiye için ciddi bir alarm sinyali: Gübre maliyetindeki her artış, un, hububat, yağ, yem gibi sektörlerde zincirleme bir yükseliş trendi başlatabilir. 2022’de Türkiye bu süreci “gübre fiyatı patlaması” ve “üretimden çekilme” ile yaşamıştı. Yeni kriz, o somut tablonun tekrarı anlamına gelebilir.
Biyoenerji Odaklı Yağlık Tohumlarda Fiyat Baskısı 🌱
Global Biyoenerji Talebi Artışı
İsrail–İran çatışmasıyla birlikte enerji fiyatlarındaki yükseliş, petrol alternatifi olarak biyoyakıtlara yönelimi hızlandırdı. Özellikle ABD, 2026 biyodizel karışım hedefini %8’lik artışla 24 milyar galona çıkardı. Bu, soya yağına dayalı biyodizel için %67’lik bir talep artışı anlamına geliyor. Sonuç: soyabean yağı fiyatları %11, palm yağı %6’nın üzerinde artışla son 8 ayın en yüksek seviyelerine çıktı
Palm Yağı Piyasasında Daralma
Endonezya’nın palm yağı tabanlı biyodizel oranını %35’ten %40’a yükseltmesi, ihracatı azaltarak global kıtlığa neden oldu . Endonezya ve Malezya’daki üretim sınırlamalarıyla birleşince bu, palm yağının daha uzun süre pahalı kalması demek. Bu da Türkiye dahil ithalatçı ülkelerde fiyat baskısını artırıyor.
Türkiye’ye Özel EtkilerTürkiye, dünya pazarında ayçiçek yağı ithalatındaki en büyük oyuncular arasında. 2023 yılında ayçiçek tohumu ithalatı (396 bin ton) ve yağ ithalatı (308 bin ton) rekor düzeyde arttı; kaynaklar Romanya, Moldova, Rusya, Ukrayna’dan geldi
Küresel petrol ve bitkisel yağ ilişkisini gösteren modellemeler, soya yağı fiyatında %7.3, palm yağında %4.5 artış olabileceğini öngörüyor
2022 Ukrayna krizi sırasında ayçiçek yağı fiyatları %50–60’a varan artışlar yaşadı; bu örnek, benzer bir kriz senaryosunda Türkiye’deki panik havasını yeniden tetikleyebilir
Artan arz baskısı doğrudan tüketiciye yansıyacak; raflarda fiyatların yeniden tavan yapması muhtemel.
Yerli üretim sınırlı olduğundan, tüketiciler yüksek maliyetli ithalatla karşı karşıya kalırken, üreticiler de fiyat belirsizliği nedeniyle planlı ekim-satım yapmada zorluk yaşayacak.
Enerji kaynaklı kriz, biyoenerji politikaları ve arz-talep dinamikleri Türkiye’de ayçiçek, soya ve palm yağı fiyatlarını birlikte yükselterek hem tüketiciyi hem üreticiyi doğrudan etkileyebilir.
İthalatta Rota Aksamaları ve Fiyat Riski
Savaşlar, yalnızca üretimi değil lojistiği ve uluslararası ticareti de doğrudan etkiler. İsrail–İran çatışması, özellikle deniz yollarında yaşanan sigorta ve sevkiyat zorluklarına bağlı olarak küresel tarım emtialarının akışında kesintilere neden oluyor.Hindistan'dan İran'a giden basmati pirinci, güncel bir örnek olarak ele alınabilir. Yaklaşık 100.000 ton basmati, İsrail–İran çatışması nedeniyle İran limanlarına ulaşamıyor ve limanlarda "sıkışmış" durumda
Fiyat oynaklığı doğrudan yansıyor. Hindistan'da basmati fiyatları İran’a yönelik kesintiler yüzünden %15–20 düşerken, iç pazarda da 4–7 Rupee/kg arasında fiyat düzeltmeleri görülüyor .
Bu durum Türkiye için ciddi bir emsal teşkil ediyor. Pirinç, mercimek, bulgur ve kimi bakliyat grupları—özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki tüketimin temelini oluşturan ürünler—ithalata dayalı. Benzer aksama senaryoları, iç pazarda ani arz düşüşleri ve fiyat sıçramalarına yol açabilir.
Ayrıca, Hindistan–Pakistan arasında İran pazarında yaşanan rekabet (örneğin Pakistan’ın barter ticarette avantaj sağlaması) gibi stratejik gelişmeler, Türkiye'nin pazar payını etkileyebilir .
Rota değişiklikleri, düşük riskli ancak daha uzun alternatif güzergâhları zorunlu kılabilir. Bu da hem maliyetleri artırır hem transit süreleri uzatarak gıdada çürüme riski ve stok belirsizliğini beraberinde getirir.
En önemlisi: rotta yaşanan en ufak bir kesinti bile, iç piyasada kritik gıda fiyatlarında büyük dalgalanmaya neden olabilir. Türkiye’nin stok kabiliyeti ve kriz yönetimi kapasitesi bu kırılganlığı azaltabilir.
Belgelenmiş örnekler, son yıllarda yaşanan tarım lojistiği vakalarıyla Türkiye'nin hassas ithalat yapısını gözler önüne seriyor. Bu çerçevede, kısa süreli aksaklıkların doğurduğu riskleri göz önünde bulundurarak hazırlıklı olunmalı.
Detaylı kaynaklar:100.000 ton basmati pirinci limanlarda tıkanması
Fiyat düşüşü verileri (15–20%, 4–7 Rs/kg)
Sigorta kesilme, rota değişikliği ve Pakistan barter rekabeti
Enflasyon–Faiz Sarmalı ve Küçük Üretici Üzerindeki Baskı
Küresel Girdi Fiyatlarından Kaynaklanan Enflasyon BaskısıEnerji, gübre, lojistik maliyetlerindeki artışlar, dünya genelinde enflasyonu yükseltti. Türkiye de 2025 itibarıyla %35–36 gibi yüksek tüketici enflasyonu ile karşı karşıya kalmış durumda
Gıda enflasyonunun özellikle yüksek seyrettiği Türkiye'de, bu artış çiftçilerin maliyetlerini katlıyor ve halkın gıda erişimini zorlaştırıyor.
Faiz Artışları: Tarımsal Kredide Daralma
Merkez Bankası, Mart 2025’te yıllık repo faizini %46’ya yükseltip borçlanmayı sıkılaştırdı
Enflasyonun yüksek seyrine rağmen bu faiz artışı; tarım kredilerine erişimi zorlaştırarak çiftçilerin yatırım yapma gücünü düşürüyor.Türkiye'de çoğu üretici, aile işletmesi olarak çalışan ve büyük sermaye akışlarına ulaşamayan küçük çiftçilerden oluşuyor
Tarımsal kredilerde faiz her %1 yükseldiğinde bitkisel üretim %0.26 azalıyor — bu Türkiye için ciddi bir üretim kaybı demek
Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden enflasyonist ortamda düşük destekli kredilere ulaşmak da sınırlı; çiftçiler, “fahiş maliyet artışları karşısında üretimden çekilme” riski yaşıyor
Sosyal Ekonomik Skor: Kırsalda Geçim ve İşsizlikte Risk
-
Üreticilerin üretimden çekilmesi, kırsalda istihdam kanallarının kapanmasına yol açar. Bu, göç, işsizlik ve sosyal kırılganlığı artırabilir.
-
Gıda fiyatlarındaki oynaklık, tüketici harcamalarını kısıtlayarak genel ekonomik büyümeyi de zayıflatır. Böylece tarım hem üretici tarafında hem tüketici tarafında kırılgan konuma gelir.
Enflasyonla mücadele amacıyla faiz artırımlarına giden politikalar, kısa vadede makro dengeleri korusa da tarım sektöründe özellikle küçük üreticiyi zayıflatabilir. Türkiye'nin tarım politikalarında finansman mekanizmalarını güçlendirmesi, düşük-faizli tarım kredlerini sürdürülebilir hale getirmesi ve sosyal destek modellerini devreye alması kritik önem taşıyor.
Eğitimli Stratejilerle Dayanıklılığın Artırılması 🌱
Bu başlık altında, Türkiye’nin tarım sektörünü İran–İsrail krizine karşı dayanıklı hale getirecek stratejik hamleleri ayrıntılı şekilde ele alıyoruz.
a) Girdi Verimliliğini Artıracak Eğitim ve Teknoloji
-
Damla sulama & hassas gübreleme: GAP gibi projelerde, TÜBİTAK ve Göktürk-2 uyduları eşliğinde yürütülen çalışmalar, çiftçilerin gübre kullanımını %25’e varan oranda azaltmayı başarmıştır Eğitim programlarının uygulanması, su ve gübreden tasarruf sağlarken üretim kapasitesini sabit seviyede tutuyor.
-
Precision farming (Akıllı Tarım): Ürün deseni kontrolü, toprak sensörleri ve dronlar gibi dijital araçlarla desteklenerek, girdi kullanımını optimize eden sistemler geliştirilmektedir. MDPI’nin son derleme makalesi, IoT, yapay zeka ve robotik destekli tarımın verimliliği artırdığını vurguluyor .
b) Tohum ve Girdi Üretiminde Yerli Ar-Ge
-
Biyo-stimulantlar & organik gübreler: Türkiye'de organik tarım ve biyo-stimulant kullanımı hızla yayılmakta. Agribusiness Review’un aktardığına göre, bu ürünler hem üretim verimini artırıyor hem de yapay gübre bağımlılığını azaltıyor
-
Ar-Ge teşvikleri: Tarım-Orman Bakanlığı’nın 2023–2027 stratejik planında, IPARD-III programı ile yerli tohum/hibrid tohum AR-GE’sine destek sağlanması yer alıyor
c) Tarım Kredileri ve Süreklilik Garantisi
-
Gelir Koruma Sigortası: Plan kapsamında, küçük ve orta ölçekli çiftçilerin gelirini garanti altına alan sigorta uygulamaları yaygınlaştırılıyor
-
Kooperatifler & danışmanlık hizmetleri: Çiftçilerin krediye erişimini iyileştirmek için yerel kalkınma stratejileriyle tarım danışmanlık ağları genişletilmekte
d) Stratejik Stok Yönetimi & Kamusal Planlama
-
Türkiye’nin “Stratejik Stok Merkezi” hedefi: Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, Türkiye’yi bölgesel stok merkezi olarak konumlandırmak istiyor. Bu, kriz zamanlarında hızlı müdahaleye olanak tanır
-
Uzun vadeli tedarik zinciri planlama: Bakan Yumaklı'nın açıklamalarında, stratejik ürünlerde arz-talep dengesinin gözetildiğine vurgu yapılıyor; sistemlerin krize hazırlıklı olması amaçlanmakta
e) Tarım Diplomasisi ve Ticaret Yedek Düzenlemeleri
-
Ticaret diplomasisi: Bakan Ömer Bolat’ın açıklamasına göre, 2023-2024 yılında tarım ihracatı artarken ithalat azalmıştır. Bu süreçte dışa bağımlı hatlarda çeşitlendirmeye yönelik diplomatik adımlar atılmakta .
-
Alternatif liman rotaları: Ukrayna Tahıl Koridoru projesinden esinlenerek, Türkiye kendi tohum/tahıl tedarik hatlarını geliştirmeyi planlıyor
Türkiye’nin tarımda dayanıklılığını artırmak için geliştirilecek stratejiler, çeşitli uygulama alanlarında somut etkiler yaratmaktadır. Örneğin, damla sulama ve hassas gübreleme teknikleri GAP projesi ve TÜBİTAK destekli uydu takip sistemleriyle hayata geçirilmiş, bu sayede girdi kullanımında yaklaşık %25 oranında tasarruf sağlanmıştır. Akıllı tarım (precision farming) uygulamaları kapsamında; IoT (nesnelerin interneti), yapay zekâ ve dron teknolojileriyle üretim süreçleri optimize edilerek enerji, gübre ve su kullanımında önemli iyileşmeler elde edilmiştir.
Ayrıca, biyo-stimulant ürünlerin teşviki ve organik tarım destek programları sayesinde yapay gübreye olan bağımlılık azalmış; hem çevre hem de maliyet açısından olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Çiftçilerin üretime devam edebilmesi için gereken finansal destekler de unutulmamış; IPARD-III programı kapsamında sağlanan destekler ve Gelir Koruma Sigortası gibi mekanizmalar, üreticilerin krediye erişimini kolaylaştırarak finansal dayanıklılığı artırmıştır.
Son olarak, stratejik ürün stoklaması ve tarım diplomasisi alanında atılan adımlar da dikkat çekicidir. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) ile iş birliği içinde Türkiye’nin bölgesel stok merkezi olarak konumlandırılması, kriz anlarında hızlı müdahale kapasitesini artırmakta; alternatif liman ve ithalat rotalarının geliştirilmesi ise tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğini güvence altına almaktadır. Bu çok boyutlu stratejik yaklaşım, Türkiye’nin tarım sektörünü jeopolitik ve ekonomik risklere karşı daha dirençli hale getirme potansiyeli taşımaktadır.
Krizden çıkış olanakları ancak stratejik tarımla mümkün: yerli verimlilik, altyapı ve dış ticaret stratejilerinde hızlı hamleler şarttır. İsrail–İran savaşının gıda piyasalarında yarattığı belirsizlik, Türkiye'nin tarımsal yapısındaki kırılganlıkları gözler önüne seriyor. Bu nedenle krize karşı hazırlıklı, esnek ve veri temelli bir tarım politikası, artık sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal güvenliğin de temel şartıdır.
Nurten SIRMA
nurtensirma@gidavegelecek.com
nurtensirma@gmail.com
The Israel–Iran conflict, which has shaken global food and energy markets, directly affects import-dependent countries like Turkey. From input costs to logistical challenges, and from inflation to strategic supply planning, the repercussions are growing at every stage. While the battlefield may be in the Middle East, the consequences are being felt in every corner of Turkey—from Ayçiova to Yozgat, from Adana to Kars.
Ripple Effects of the Energy Crisis on Fertilizer
The escalating Israel–Iran tension, especially around critical energy corridors like the Strait of Hormuz, is driving up oil and natural gas prices. Since the conflict erupted, Brent crude has surged nearly 13%, approaching $80/barrel. Goldman Sachs predicts that if the Strait is blocked, prices could soar above $100, even reaching $120–150 in some scenarios.
Fertilizer production costs rise directly
Nitrogen-based fertilizers like ammonia and urea rely heavily on natural gas. In 2022, Europe's energy crisis pushed gas prices up 20-fold, slashing fertilizer production by over 70%. A similar scenario triggered by a Middle East crisis could severely constrain Turkey's fertilizer supply.
Turkey’s vulnerability
Turkey imports about 90% of its fertilizers. During the 2022 energy shock, local fertilizer prices quadrupled, forcing many farmers to cut back usage—or abandon production entirely. A renewed crisis could bring a repeat of this scenario.
Impact on food production and agricultural sustainability
Rising fertilizer costs directly increase farming expenses, reducing profit margins, lowering productivity, and pushing some lands out of cultivation. This mirrors the 2007–2008 global food crisis, when oil-driven fertilizer and transport costs caused a dramatic spike in global food prices.
Quantifying with data
In 2022, the European cartel Fertilizers Europe raised the price of ammonia from $230/ton to $1,300. According to the World Bank’s October 2024 report, the fertilizer price index rose 5% in Q3 2024, while general food prices dropped—yet input costs remained high.
This is a serious red flag for Turkey: Every rise in fertilizer costs can trigger a domino effect, pushing up prices in flour, grain, oil, and feed sectors. In 2022, Turkey experienced a “fertilizer price explosion” and widespread production pullback. A new crisis could bring this grim reality back.
Bioenergy-Driven Price Pressure on Oilseeds 🌱
Rising Global Bioenergy Demand
With the Israel–Iran conflict driving up oil prices, demand for biofuels as alternatives has surged. The U.S., for instance, raised its 2026 biodiesel blend target by 8% to 24 billion gallons—a 67% demand increase for soy-based biodiesel. As a result, soybean oil prices jumped 11%, and palm oil rose over 6% to an 8-month high.
Palm Oil Market Contraction
Indonesia’s move to raise palm-based biodiesel blends from 35% to 40% cut exports and caused a global supply crunch. Combined with supply limits in Malaysia, palm oil is expected to remain expensive, increasing cost pressures in importing nations like Turkey.
Turkey-Specific Impacts
Turkey is one of the world’s biggest importers of sunflower oil. In 2023, sunflower seed imports (396,000 tons) and oil imports (308,000 tons) hit record highs, mainly from Romania, Moldova, Russia, and Ukraine.
Modeling global oil-vegetable price links suggests a 7.3% rise in soybean oil and 4.5% in palm oil. During the 2022 Ukraine crisis, sunflower oil prices rose by 50–60%—a crisis that caused widespread panic in Turkey. A similar panic could be reignited under today’s conditions.
Consumer and Producer Impacts
Rising supply pressure will be passed directly to consumers, with shelf prices likely to spike again. With limited domestic production, consumers face costly imports, while producers struggle with pricing uncertainty, hindering planting and planning.
The energy-driven crisis, bioenergy policies, and supply-demand tensions are jointly driving up prices of sunflower, soybean, and palm oil, hitting both consumers and producers hard in Turkey.
Disruptions in Import Routes and Price Risks
Conflicts impact not only production but also logistics and trade. The Israel–Iran conflict has disrupted global agricultural flows—especially maritime shipments—due to insurance and freight difficulties.
One real-time case: 100,000 tons of Basmati rice from India are stuck at Iranian ports, unable to reach their destination due to conflict disruptions. This leads to higher insurance costs, freight delays, and payment issues. Iranian buyers face banking challenges and can’t unload their cargo—halting the entire trade flow.
Price volatility is already visible. Basmati prices in India dropped 15–20% due to blocked Iranian demand, with domestic price corrections of 4–7 Rupees/kg.
For Turkey, this is a crucial case study. Staples like rice, lentils, bulgur, and pulses—vital for Southeastern and Eastern regions—rely on imports. Similar route disruptions could cause sharp domestic shortages and price spikes.
Strategic dynamics like Iran-market competition between India and Pakistan, including barter trade advantages, could reduce Turkey’s market leverage.
Route shifts may force Turkey onto longer, lower-risk alternatives—raising costs, lengthening delivery times, and increasing spoilage and stock uncertainties.
Most importantly: even minor disruptions in these routes could cause major food price swings domestically. Turkey’s stockpiling and crisis management capabilities are key to mitigating this fragility.
Inflation–Interest Spiral and Pressure on Small Producers
Global Cost-Driven Inflation
Rising energy, fertilizer, and transport costs have driven global inflation up. In 2025, Turkey faces high consumer inflation around 35–36%.
With food inflation particularly high, farmers face soaring costs while households struggle with food access.
Interest Rate Hikes Squeeze Credit
Turkey’s Central Bank raised the annual repo rate to 46% in March 2025, tightening lending.
Despite high inflation, this move limits access to agricultural loans, weakening farmers’ investment ability.
Small Farmers and Seasonal Labor at Risk
Most Turkish producers are small-scale family farmers with limited access to capital.
For every 1% rise in interest rates, plant production drops by 0.26%—a serious threat to national output.
Access to low-interest credit through Ziraat Bank and agricultural cooperatives is limited.
Many farmers now face the risk of “exiting production” due to excessive cost increases.
The inflation–interest rate spiral creates a vicious cycle that directly affects agricultural production. As input costs rise, farmers are forced to use less fertilizer and fuel, leading to a decline in agricultural productivity. Increases in interest rates make it more difficult for farmers to access agricultural loans from banks, limiting their ability to invest and manage existing commercial debts. During periods of reduced production, market supply contracts, which in turn drives food prices even higher and fuels inflation. In response, further interest rate hikes are implemented to curb inflation—thus restarting the cycle.
Socioeconomic Toll: Livelihoods and Unemployment
As farmers exit production, rural jobs vanish. This sparks migration, unemployment, and social fragility.
Food price volatility hurts consumption, slowing overall economic growth.
Policies aiming to curb inflation via rate hikes may stabilize macro indicators short-term, but risk undermining small-scale farmers.
Turkey must reinforce financing models, sustain low-interest agri-loans, and roll out social safety nets.
Building Resilience Through Strategic Agriculture 🌱
Here, we outline strategies to make Turkey’s agricultural sector more resilient against Israel–Iran-related shocks:
Boosting Input Efficiency via Education & Technology
Drip irrigation & precision fertilization: GAP-based projects using TÜBİTAK and Göktürk-2 satellites have helped farmers reduce fertilizer use by up to 25%. Training programs improve resource savings while maintaining yields.
Smart Agriculture (Precision Farming): Technologies like crop monitoring, soil sensors, and drones optimize input use. A recent MDPI review highlights IoT, AI, and robotics as key drivers of agricultural efficiency.
Domestic R&D in Seeds and Inputs
Bio-stimulants & organic fertilizers are expanding in Turkey. According to Agribusiness Review, these boost yields while reducing dependency on synthetic fertilizers.
R&D incentives: The Ministry’s 2023–2027 strategic plan supports seed and hybrid seed R&D under IPARD-III.
Agricultural Credit & Continuity Guarantees
Income Protection Insurance is being expanded for small/medium farms to stabilize revenues.
Cooperatives & advisory networks are growing under local development strategies to enhance credit access.
Strategic Stockpiling & Public Planning
Strategic Stock Center: The UN World Food Programme plans to position Turkey as a regional stock hub—enabling fast crisis response.
Long-term supply chain planning: Ministry officials emphasize balancing supply-demand in strategic goods for crisis readiness.
Agricultural Diplomacy & Trade Diversification
Trade diplomacy: Turkey has boosted agri-exports while reducing imports in 2023–2024. Diplomatic steps are underway to diversify vulnerable supply lines.
Alternative routes: Inspired by the Ukraine Grain Corridor, Turkey plans its own resilient seed and grain supply channels.
Strategic agriculture is Turkey’s best path out of crisis. Rapid action is essential in domestic efficiency, infrastructure, and trade planning.
The uncertainty triggered by the Israel–Iran war reveals structural vulnerabilities in Turkish agriculture.
Therefore, resilient, flexible, and data-driven policies are no longer a luxury—they are essential for economic and societal security.
Nurten SIRMA
nurtensirma@gidavegelecek.com
nurtensirma@gmail.com
#SavaşınTarımEtkisi #WarAndAgriculture #İsrailİranÇatışması #IsraelIranConflict #EnerjiKrizininTarımEtkisi #EnergyCrisisImpact #DoğalgazVeGübre #NaturalGasAndFertilizer #GirdiMaliyetleri #RisingInputCosts #GübreKriz #FertilizerCrisis #TarımdaSürdürülebilirlik #SustainableFarming #GübreFiyatları #FertilizerPrices #TarımÜretimiDüşüyor #AgriculturalOutputDecline #BiyoenerjiBaskısı #BiofuelDemand #AyçiçekYağıFiyatı #SunflowerOilPrices #PalmYağıKıtlığı #PalmOilShortage #BitkiselYağKrizi #VegetableOilCrisis #TarımLojistiği #AgriculturalLogistics #İthalattaRotaSorunu #ImportRouteDisruption #BasmatiPirinçKriz #BasmatiCrisis #GıdaTedarikZinciri #FoodSupplyChain #TarımdaEnflasyon #AgriInflation #TarımsalKrediKriz #AgriCreditCrunch #KüçükÇiftçiZorlanıyor #SmallFarmersStruggle #Kırsaldaİşsizlik #RuralUnemployment #AkıllıTarım #PrecisionFarming #TarımdaVerimlilik #FarmingEfficiency #GAPveTÜBİTAKProjesi #GAPandTUBITAK #TarımDiplomasisi #AgriDiplomacy #StratejikStoklama #StrategicStockpiling #NurtenSırma #NurtenSirma #TarımYazıları #AgriCommentary #GıdaVeGelecek #FoodAndFuture